19 Mayıs 2009 Salı

Yılın Müzesi Olmak

32. si düzenlenen Avrupa Müze Forumu (EMF) bu yıl Bursa'da düzenlendi. İlk kez Türkiye'de düzenlenen forum hem Türkiye'nin Müzecilik konusunda, yavaş olsa da, bir ilerleme yolunda olduğunu gözler önüne serdi hem de İstanbul'a çok yakın, son derede modern ve kültürel açıdan çok zengin Bursa'nın yerli ve yabancı katılımcılar tarafından fark edilmesini sağladı. Başarılı organizasyon katılımcılardan takdir topladı.

Yılın Müzesi, Avustralya'dan Salzburg Müzesi oldu. Türkiye'den de iki aday müze vardı: Ankara Vakıflar Müzesi ve İstanbul Modern Sanat Müzesi. İstanbul Modern Sanat Müzesi'nin, “Müzeciliği kavrayışındaki uzmanlık, kullandığı yenilikçi bakış açışı ve ziyaretçilerine verdiği önem nedeniyle” Özel Ödül'e layık görülmesi bizleri mutlu etti.

Türkiye'den bu özel ödülü alan ilk müze İstanbul Modern değil tabii. Daha önce 2004 yılında "Trakya Üniversitesi Sultan II: Beyazıd Külliyesi Sağlık Müzesi", 1993 yılında "İstanbul Arkeoloji Müzesi" Avrupa Konseyi Ödülü'nü aldılar. 1997 yılında da "Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi" Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'nün sahibi oldu.

Peki "yılın müzesi" olmak bir müzenin gelebileceği son nokta mı? Anadolu Medeniyetleri müzesi 1997 yılında bu ödülü aldıktan sonra "mükemmel" olduğuna ve artık gelişiminin tamamlandığına mı karar vermeli? Tabiki hayır. Müze de çevresi gibi zaman geçtikçe eskiyor. Müzenin 1997 yılının müzesi değil "her yılın" müzesi olması gerekiyor. Müzenin kendini sürekli yenilemesi ve içinde buluduğu çağa ayak uydurması gerekiyor. Müzecilik 1997 yılında olduğu gibi değil artık çünkü... Oysa Anadolu Medeniyetleri Müzesi onu 1997 yılında bıraktıkları yerde saymaya devam ediyor. Hatta aldıkları ödülün nedenlerinden biri olduğunu düğündüğüm "eğitime verilen önem" giderek azalıyor...

Bu sene de İstanbul Modern Müzesi "Özel Ödül"ün sahibi oldu. Bu ödül daha çok, İspanya'daki "Archleological Centre of Almonia" ve İsviçre'deki Museum of Life Stories ile beraber İstanbul Modern'in Forum tarafından özellikle gezilmesi "tavsiye edilen müzeler"olduğu anlamını taşıyor. Gerçekleştirdiği eğitim programları, düzenlediği sergiler ve yayınlarıyla iyi işleyen müzelerimizden biri olan İstanbul Modern tabi ki bu ödülle gurur duymalı ama Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin düştüğü hataya düşmemeli. Başarı ancak sürekli olursa anlamlıdır. Süreklilik de sürekli çalışma ve kendini geliştirme ile mümkün olabilir. Çevre gelişirken müze yerinde sayarsa olduğu yerde kalmayıp, geriye gidecektir. Umarım İstanbul Modern süreçlerini sürekli iyileştirmesi gerektiği bilinciyle hareket eder.

Ayrıca İstanbul Modern'in aldığı bu övgü onun şu anda mükemmel olduğunu da göstermez. bunu düşünmek de bir hata olur. Her ne kadar ülkemizde iyi işleyen müzelerden biri olsa da İstanbul Modern'in de müze dışından bir göz olarak sayabileceğimiz birçok eksiği var. Ama bu bu yazının konusu değil. Kısaca; vurgulamak istediğim şey kalitenin ve güvenilirliğin ancak süreklilikle sağlanabileceği ve korunabileceğidir.

2010 yılında Finlandiya'da düzenlenecek Avrupa Müze Forumu'na Türkiye'den 7 aday katılıyormuş. Umarım seneye yeni sevindirici ve Türkiye müzeciliği adına umut verici haberler alabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...